
Joyeux Noël, birkaç sene önceki film festivallerinden birinde (sanırım Filmekimi) bilet bulamayıp da kaçırdığım zaman beni çok üzmüştü. Sonra uzun süre unuttum. Derken yine bir yerden karşıma çıktı. İyi ki de çıkmış.
Bu filme savaş filmi demek çok da doğru olmazmış gibi geliyor bana. Çünkü 1914 yılının noelinde savaş cephesindeki Fransız, Alman ve İskoç askerleri izlerken, hiç de savaş filmi izliyormuş gibi hissetmedim kendimi doğrusu.
Daracık bir alanda üç farklı cephe, sabah bir cephede çalan çalar saat ile uyanan üç cephe dolusu asker, bu üç farklı milletten askerler tarafından farklı isimlerle sevilen ve o cephe senin bu cephe benim gezen bir sokak kedisi... Derken bir de bakmışlar bu üç düşman ülkenin çocukları beraber noeli kutluyorlar. Bir parça çikolatayla bir tane sigara değiş tokuşu, paylaşılan içkiler, sırf rapora yalan yanlış şeyler yazmamak için boşluğa atılan toplar...
Bunları izleyince bir yandan gülümserken bir yandan da insanın içi burkuluyor. Gencecik insanların istemeden (daha da kötüsü isteyip istemediklerini düşünmelerine bile fırsat vermeden) kendileri gibi gencecik insanları öldürmeleri amacıyla ailelerinden ve sevdiklerinden koparılıp uzaklara gönderilmesi. Üstelik bunun için 1914'e kadar dönmeye de gerek yok, asıl üzücü olan da bu sanırım.
Neyse, bu konuya girersek çıkamayız. O yüzden ben hemen künye diyorum. Filmi yazan da yöneten de Christian Carion, pek tanınmayan bilinmeyen bir şahıs olmasına rağmen ayakta alkışlanmalı bence. Sadece tek bir bayan oyuncumuz var, o da Diane Kruger. Bence silik, sönük, gereksiz olmuş ama tabi bu benim fikrim, beğenen de çok olmuş. Goodbye Lenin ile tanıdığımız Daniel Brühl ve Jeux d'enfants'ın yakışıklısı Guillaume Canet başrollerde. İkisi de rollerinin hakkını vermiş bana kalırsa.
Üç farklı dilde çekilen bu Fransız filmini mutlaka dublajsız izleyin ki birbirilerinin dillerinde konuşarak kibarlık yapmaya çalışan bu adamları görünce içiniz ısınsın diyorum ve iyi seyirler diliyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder